Cennet – Judith McNaught

Işıltısı ile sizi içine alan bir roman…Cenneti McNaught’ın günümüz romanlarının incisi olarak adlandırabilirim. Sıradışılığı ve farklı kurgusu ile sizi hem etkileyeceği hem şaşırtacağı  düşüncesindeyim. Işıltılı bir hayat ile sıradan bir hayatın kesişmesi sonucu değişen hayatlar, umutlar, hedefler bekliyor bizleri. Bazen hayatın bize oynadığı oyunların etkileri beklediğimiz gibi olmaz. Ve şaşırtıcı sonuçlar doğurabilir. Uzun bir zaman aralığından sonra  bir bakmışsınız her şey değişmiştir. Anlayacağınız birçok sürpriz bekliyor bizleri.

Cennet, Judith McNaught’un okuduğum ilk günümüz romanıdır. Bu kitaba başlamam ile bitirmem bir oldu. O bitmeyen heyecanı  ve derinlerinize işleyen aşk hikayesi ile sizi de etkileyeceğini düşünüyorum. Cennet’in, McNaught’un tarihi romanlarından İçinde Aşk Saklı’ya eşit olduğunu söylemeliyim. Benzettiğim yönlere gelirsek, ikisi de kendi zamanlarına göre ilk ve en kalın kitaplardır. Ve içinde bol heyecanı, gizemi, merakı, kıskançlığı, aşkı bulunduran en etkileyici  kitaplardır. Size bir şeyi  de belirtmeden edemeyeceğim, hani bazılarımız bir kitabı beğenseler de  kalınlığından kaçarlar ya bitirememekten korkarlar, bence kesinlikle tam tersi olmalı bu durum, kitaplar ne kadar uzun olursa o kadar sevilesi oluyor. En azından bu durumun McNaught’ın  romanları için böyle olduğunu söylemeliyim. Bu iki roman kendi zamanının en popüler ve inanılmazı. Cennet’i okurken ünlü  oyuncu ve sanatçılarla da karşılaşabileceğinizi söylemeliyim.

Meredith Bancroft, Bancroft adındaki şirket ve mağazaların sahibi  Philip Bancroft’un kızıdır. Meredith annesiz büyümüştür ve baskıcı bir babası vardır. Bu nedenle çocukluğunu çok sıkı ve kısıtlanarak geçirmiştir. Ta ki Lisa ile tanışıncaya kadar. Lisa haraketli, deli dolu bir kızdır. Orta halli bir aileden geliyordur. Ve Meredith’in imkanlarını görüp kullanmaması karşısında harakete geçerek Meredith’e yardımcı olmaya başlar. Küçük rötuşlarla hayatına renk katar anlayacağınız. Güzel bir dostluğun başlangıcı da böylelikle başlamış olur.

Meredith’in on sekiz yaşına gelmesi ile başlar hikayemiz. Meredith’in babasının baskıları devam ediyordur ve Meredith’i çıldırtıyordur bu durum. Artık hep babasına karşı haraket ederken bulur kendini. Ve bir partide de hikayemiz böyle başlar. Meredith ve babası  partide kendilerine göre daha alt sınıftan gelen bir çelik işçisi olan Matt Farrell ile tanışırlar. Partide herkes bu genci konuşuyordur ve açıkçası biraz da aşağılıyorlardır. Ama yakışıklığını da inkar edemedikleri bir gençtir. Bu durum Meredith’i çok etkiler, aşağılamalara karşı dik duruşu ve konuşmalarıyla kendini bu gencin yanında bulur. Beğenisini kazanmıştır doğrusu. Ama babası ondan uzak durması söylerken Meredith  bunu yapmaz. O gece Meredith bu genç ile fazlasıyla yakınlaşır. Babasına inat da kendini bu gencin yakınında bulur hep. Ama olaylar öyle sarpa sarar ki Meredith birkaç hafta sonra hamile olduğunu anlar ve sadece bir gecede tanıyıp aşık olduğu o genci aramaya başlar. Yaşadığı kasabayı öğrenir ve oraya gider, Matt’in kız kardeşi ve babası ile tanışır. Ve evlenmeye karar verirler. Ama Matt’in işleri yüzünde n Venezuella’ya gitmesi gerekiyordur. Gitmeden önce  evlenirler ve Meredith hamilelik günlerini geçirmek üzere babasının yanına gider. Matt ile de hep mektuplaşıyorlardır. Ama günler geçtikçe mektuplar azalır ve gelmemeye başlar ve o sıralarda Meredith bebeğini kaybeder. Babasının bitmek bilmeyen baskısı ve iknası sonucu Meredith’i bu gençten ayrılmaya karar verir. Matt ise  her şeyden habersizdir. Sadece boşanmalarının üzerine bir mektup alır, yıkılır. Meredith’in babasının baskısı sonucu bebekten kurtulduğunu düşünür. Böylelikle Matt’in  içinde intikam ve nefret duyguları büyümeye başlar.

Hikayemiz on bir yıl sonra devam eder. Meredith, babası ile şirket başkanlığı için bir yarış halindedir. Nişanlanmıştır da. Hayatı çok farklı bir şekil almıştır anlayacağınız. Matt’i sorarsanız büyük şirketleri olan zengin, basının gözdesi ve ünlü bayanların yalnız bırakmadığı bir beyefendi olmuştur. Sizce Matt geçmişi unutabilmiş midir? Peki hayat tekrar onları nasıl bir araya getirecektir? Ya hiç boşanmamış olsalardı neler olurdu?

Cennet, gerçekten çok şaşırtıcı olaylar içeren bir kitap olmuş. Birçok sürpriz olay bekliyor sizleri. ABD yapımı bir romantik-komedi-dram filmi tadında olmuş diyebilirim. Önceden de belirttiğim gibi ilk okunması gerektğini düşünüyorum. Diğer kitaplarda da Matt ve Meredith ile karşılaşabilirsiniz çünkü. Peki iki büyük şirket sahibi, geçmişin gölgesi ile neler yapar dersiniz? Kıyasıya mücadele mi ederler? Yoksa basının önünde birbirlerini rezil etme yarışına mı girerler? Özetlemek gerekirse bazen kızacaksınız, bazen gülümseyeceksiniz, bazense duygulanacaksınız. Etkliyeci anlatımı ve sadeliği ile kolayca okunabilir. Yeni bir kitap ya da tarz denemek isterseniz eğer Cennet’i denemenizi öneririm. İyi okumalar.

Judith McNaught’un MorKitaplık’ta yer alan diğer kitapları;

Gece Fısıltıları

Kusursuz

Westmoreland Serisi;

İçinde Aşk Saklı

Düşler Krallığı

Sen Gelmeden Önce