Küçük Arı – Chris Cleave

Sizin ülkenizde küçük kızlar, çamaşır makinesi ile buzdolabının arasındaki boşluğa gizlenip, etraflarının yeşil yılanlar ve maymunlarla sarılı olduğu bir ormanda olduklarını hayal ederler. Ben ve ablam, yeşil yılanlar ve maymunlarla dolu ormanda bir boşluğa gizlenip, çamaşır makinemiz ve buzdolabımız olduğunu hayal ederdik. Siz makineler dünyasında yaşıyorsunuz ve kalbi çarpan şeylerin hayalini kuruyorsunuz. Biz makineleri düşlüyoruz çünkü çarpan kalplerin bizi terk ettiğini gördük.

Nijeryalı göçmen bir kızın, Küçük Arı’nın, İngiltere’de yaşadığı kısa sürgünün hikayesi. Okurken hem gülümseyecek, hem de hüzünleneceksiniz.

Küçük Arı konulduğu mülteci kampından yanlışlıkla salıverilir. Bir arkadaşının görevli memuru ikna etmesiyle dışarı salınan dört kızdan biridir Küçük Arı. İngiltere’de tanıdığı tek insanlar olan Sarah ve Andrew O’Rourke’a telefon edip geleceğini bildirmesi her şeyi karıştırır.

Bundan birkaç yıl önce Nijerya’ya tatile gelen bu çift, o zamanlar Nijerya’daki petrol şirketlerinin etrafa saçtığı dehşetin farkında değillerdir. Küçük Arı ve ablası köylerini yakıp yıkan, ailelerini öldüren adamlardan kaçarken plajda bu çift ile karşılaşırlar. ‘Kötü Adamlar’ Küçük Arı ve ablası için geldiğinde bu çiftten kendilerini korumaları ve otele götürmeleri için yardım isterler ancak bu bir parmaklarını kesmeleriyle mümkündür. Andrew parmağını kesmez, ancak Sarah bu kızların hayatı için bir parmağını feda eder. Sonuç olarak adamlar iki kızı da plajdan uzağa götürür, Sarah ve Andrew ikisinin de öldüğünü düşünür.

Ancak kötü adamlar bedeli ödenen Küçük Arı‘yı serbest bırakırken ablası Nkiruka’yı ölüme mahkum ederler, hem de canice.

Küçük Arı İngiltere’ye giden bir gemiye saklanır. Vardıklarında görevlilere teslim edilir. Küçük Arı mülteci kampında zehir gibi bir hayatı böyle yaşamaya başlar. Küçük Arı gerçek adı değildir elbet, ancak kendini gizlemek için bu adı kullanmaya başlar.

Yıllar sonra Sarah ve Andrew’u görmeye gittiğinde hiçbir şeyin eskisi gibi kalmadığını görür. Plajda yaşanan olaylar bu çiftin de hayatında önemli yerler edinmiştir. Andrew ruhsal bir bunalıma girmiş, her yerde Küçük Arı’nın yardım isteyen bakışlarını görmeye başlamıştır. Öldüğünü sandığı bu kız ona telefon ettiğinde aklının ona oyunlar oynadığını düşünür, sonucunda intihar eder. Küçük Arı bu eve geldiğinde onu karşılayan Andrew’nun ölümüdür.

İngiltere’deki mülteci kampı dışında geçirdiği ilk günler böyle başlıyor Küçük Arı‘nın. Sarah plajdaki olayları unutamamış, bir parmağı eksik olarak yaşamaya alışmaya çalışmaktadır. Kendisi parmağını gözü kırpmadan feda ederken Andrew’nun bunu yapamaması onda hayal kırıklığı yaratmıştır. Andrew ile iyice kopan ipler, ilişkisini bir çıkmaza götürse de arada oğulları Charlie vardır. Sarah ise evde yaşadığı bunalımları sevgilisi Lawrence ile unutmaya çalışmaktadır. Andrew’nun ölümüyle nasıl hissetmesi gerektiğini bile bilmeyen Sarah, Charlie’nin yaşadığı bunalımlara Küçük Arı’nın yardımcı olduğunu gördükçe Küçük Arı’yı koruması gerektiğini, ona yeni bir yaşam vermesi gerektiğini hisseder. Charlie giydiği Batman kostümünü hiç çıkarmamakta, her yerde kötü adamların olduğunu söylemektedir. Hatta babasını da kötü adamların aldığını…

Sarah’nın sevgilisi Lawrence Küçük Arı’dan hiç hoşlanmaz, çünkü Sarah’nın başına dert açacağını düşünür. Andrew’nun ölümünden sonra üç gün için bu eve gelen Lawrence Küçük Arı ile anlaşmaya da çalışır. Küçük Arı’nın da sakladığı sırlar vardır.

Bir gün parkta hep beraber otururken Charlie ortadan kaybolur. Telaşlanan Sarah, Küçük Arı ve Lawrence onu ararlarken polise haber verdiklerinde olaylar değişmeye başlar. Charlie bulunur, ancak polis Küçük Arı’nın yakalanmaktaki korkusunun farkına vardığında onu araştırmaya karar verirler. Küçük Arı bu ülkeye ait değildir, sınır dışı edilmesine karar verilir. Küçük Arı’nın İngiltere’de yaşadığı kaçak hayatı buraya kadardır.

Nijerya’ya dönüş yolu Küçük Arı’ya sürprizlerle doludur. Sarah ve Charlie de ona bu yolculukta eşlik ederler. Nijerya’da yapılacak mutlaka bir şeyler vardır diye düşünen Sarah, Küçük Arı’ya yardım etmekte sonuna kadar gidecektir. Bir gün plajda otururken ‘kötü adamlar’ yine gelirler. Bu sefer Küçük Arı onları gülümseyerek karşılar.

Küçük Arı başta da söylediğim gibi sizi hem gülümseten, hem de hüzünlendiren bir kitap. Küçük Arı’nın saf bir küçük Nijeryalı kız olmasının verdiği özellikler bu hikayeye biraz da olsun neşe katıyor, sizi gülümsetiyor.

Chris Cleave‘in kaleminden çıkan Küçük Arı, günlük hayatımızda pek de önemsemediğimiz bir konuya değiniyor aslında. Afrika ülkelerinin petrol yüzünden yaşamaya maruz kaldığı bu ölümlerin yanısıra, mülteci kamplarının ne denli kötü yerler olduğu hakkında bilgiler öğreniyoruz. Kimsenin hakkının gözetilmediği, ülkesinden neden ayrıldığı konusunda kimsenin kimseye inanmadığı bir yer orası. Küçük Arı, ülkesinde yaşadıklarını anlatırsa ona kimse inanmayacak, Nijerya güvenli bir yer diyerek onu başından savacaklardı. Bu kaçış dolu hayatı bu yüzden yaşamak zorunda kalıyor Küçük Arı.

Chris Cleave, Küçük Arı’nın hikayesini bir onun ağzından, bir de Sarah’nın ağzından aktarıyor bizlere. İki tarafın üzerinde plajda yaşananların bıraktığı izler daha iyi görülüyor böylece. Hem Küçük Arı’nın ülkesinde yaşadıklarına, hem de Sarah’nın bu büyük şehirde kocasıyla da yaşadığı sorunlar daha anlaşılır ve içten olarak aktarılmış oluyor.

Küçük Arı oldukça sevimli, ancak küçük yaşında büyük olaylar yaşamak zorunda kalmış bir Nijeryalı kız. Onun tüm saflığını, ayrıca da akıllılığını İngiliz Sterlini üzerinden yazdığı hikayesinden de anlayabilirsiniz. Bu kitap yalnızca Küçük Arı’nın değil, bu olaylara maruz kalmış tüm insanların öyküsünü anlatıyor.