Marilyn: Venüs’ün Son Gecesi – Nazlı Eray

nazli-erayAnkara’da geçen romanlara, öykülere karşı bir merakım var. Arayıp bulup okuyorum. Nazlı Eray Ankaralı bir yazar. Bir de edebiyatımızda büyülü gerçekçiliğe en yakın eserleri vermiş olması, kendine has bu tarzı onu önemli kılıyor tabi. Marilyn: Venüs’ün Son Gecesi de yazarın Marilyn Monroe’nun esrarengiz ölümü ve onun Kennedy’ler ile bağlantısını konu alıyor. Elbette gerçek üstü bir şekilde Marilyn’i Meryem adıyla Ankara’nın İvedik Caddesi’nde karşımıza çıkararak ve garip tesadüflerle.

Olmayacak islerin olduğu rüyaya benzer bu roman başkasının kaleminden çıksa belki deli saçması denip bir köşeye atılırdı. Oysa Eray öyle tatlı, öyle seri anlatıyor ki merakla okuyup duruyorsunuz. Zaten konu bence çok enteresan; suikaste uğrayacak bir başkan, onun adalet bakanı olan erkek kardeşi, dönemin yıldızı erkeklerin rüyası bir kadın, onun ani ve sırrı çözülemeyen ölümü… Üstelik roman konusu olsa da aslında bunların hepsi gerçek. Eray da romanın içinde anlatıcının ağzından bu gerçek olaylara ilişkin pek çok bilgi veriyor. Anlatıcının araştırmalarından ve ona anlatılanlardan ilginç detaylar öğreniyoruz. Kitabın sonundaki kaynakçaya bakınca burada anlatılanların kulaktan dolma şeyler olmadığını, yazarın konuyu merak ederek araştırdığını tahmin ediyorum.

Yazarın okuması kolay anlatımıyla sayfalar su gibi akıp giderken benim içinde adım adım ilerleyen bir tatminsizlik oluştu. Sayfalar geçmesine rağmen olay ilerlemiyor; ilginç bilgiler, şimdi bir şey olacak beklentisi, büyülü ortam sayfaları koştururken aslında ben bir yere varamıyordum. Kitap tanıtımındaki o her şeyi birbirine bağlayan ve sırları açığa çıkaran olaylar bir türlü olmuyordu. Tekrarlanan unsurlar çok fazlaydı. Romanın olmayan finali de beni hayal kırıklığına uğrattı. Bana sanki Eray Monroe’nun hikayesine merak salmış, konuyu zevkle okuyup araştırmış en sonunda da bu malzeme çok iyi bundan bir roman çıkarmalıyım diye düşünmüş gibi geldi. Ancak roman çıkamamış, en azından benim için.

Özetle benim için kitabın en güzel iki yanı yazarın anlatımı ve gerçek olaylara ilişkin bilgilerdi. Romanı kurgu açısından ise çok zayıf buldum. Stephen King’in Kennedy suikastini konu alan ve yine içinde fantastik öğeler bulunduran romanı da listemde. Bakalım o bu işi becerebilmiş mi?