Müptezeller – Emrah Serbes

Her kitaba yaptığım gibi bu kitaba da aynı muameleyi yaptım sevgili okurlar. En önce aldım kitabın arka kapağında bize kitap hakkında fikir vermek amacıyla yazılan o birkaç satıra göz gezdirdim. Cümleleri okudum, okudum ve boğazım düğümlendi. Benden daha iyi babam anlar diye bu cümleleri ona da okudum. Kitap okumakla pek arası yoktur çoğunluk Türk babası gibi, fakat Emrah Serbes’in kaleminden çıkan şu satırlar kendisinin de boğazını düğümlemeye yetti;

“Üzülme baba,” dedim. “alt tarafı bir ev, alt tarafı beton parçası ya. Çalışır ederiz, yine alırız. Ben de çalışırım bundan sonra, söz, alırız bir ev daha.” “ Ona üzülmüyorum ki ben,” dedi babam. “ Her ay evin taksitini ödedik de ne oldu. Bak, uçup gitti elimizden balon gibi. Keşke seni ağlatmasaydık çocukken. Keşke sana o akülü arabayı alsaydık.”

Evet babamı ve beni darmaduman eden bu cümleydi. Belki de ikimizin ortak hatıraları canlandı zihinlerimizde, benim kendisiyle, kendisinin pek de tanımaya fırsat bulamadığı babasıyla ilgili.

Müptezeller, tam bir Emrah Serbes romanı. İçten, samimi. Ayrıca aynı dili gibi bütün sistem dinamiklerine karşı bakış açısı da sivri. Kimi zaman bize çok uzak kimi zamansa yakın hayatlara konuk ediyor bizi yazar. Kimi zaman bir karakter tanıyoruz, bir süre kayboluyor sonra geri geliyor ve sonra tekrar kayboluyor. Aslında tıpkı hayat gibi. Zaten bu kitabı kenarda kalmışların, evleri başlarına yıkılmışların, sürekli hayatzede olanların aynası olarak nitelendirebilirim, yanlış olmaz. Başkahramanımızın Antalya’dan başlayıp İstanbulda son bulan serüvenine ortak oluyor, onun yerine üzülüyor ve hatta bazı yerlerde yeter be kardeşim yapma artık aynı hayatı diye haykırıyorsunuz kendisine. Bir yanınız onu son derece iyi anlarken, ki o kendini iyi anlatıyor, bir yanınız yargılıyor.

Velhasıl kelam sevgili okurlar, kitapla ilgili pek bir detay vermek istemiyorum, okuyup görmelisiniz. Bu kitapta altı çizilecek, üzerine düşünülecek pek çok cümle sizi bekliyor.

Kalın sağlıcakla,

Bir de şarkı öneriyoruz kitabın yanında, iyi gider.

Leonard Cohen- Anthem