Sil Baştan – Ken Grimwood

Hayatımızı yeniden yaşama şansımız olsaydı, her şey farklı mı olurdu? Olayları değiştirebilir miydik? Hatalarımızı düzeltme fırsatımız olur muydu, yoksa yeni yeni hatalar yapıp her şeyi mahveder miydik?

Sil Baştan, hemen hemen çoğu insanın kendisine sorduğu bu sorulara bir çok kez cevap veren sürükleyici bir roman.

Jeff Winston 43 yaşındayken, 18 Ekim 1988 yılında saat 13:06’da ölür. Karısı Linda ile telefonda konuşurken aniden kalbinin artık atmayacağının sinyalleri ile ölen Jeff, kendini bir anda hafızasının çok gerilerinde kalmış bir odada yatarken bulur. Az önce öldüğünü zannederken bir anda yatakta yatıyor olması aklını karıştırır, ancak kendini ve çevresindekileri gördüğünde ona ikinci bir şans verildiğini anlar. Jeff 18 yaşına gireceği günlere yakın bir tarihte yeniden yaşamaya başlamıştır.

Artık ikinci kez yaşamaya başlayan Jeff, bir çok şeyi değiştirebileceğini ve bazı şeyleri değiştiremeyeceğini anlayarak olayları kendi lehine çevirmeye başlar. Öncelikle bahislerdeki sonuçları bildiğinden bir milyoner olur. O zamanlar hatırladığı kadarıyla kız arkadaşı olan Judy ile anlaşamayarak hızlı bir çapkına dönüşür. Piyasaların durumunu ve ileriki yıllarda hangi şirketlerin yükseleceğini bildiğinden yatırımlarını ona göre yapar. Bu hayat diğer hayatına göre daha iyi gitmeye başlar, bir yere kadar. Diğer hayatında karısıyla sorunları vardır, ayrıca babalık duygusunu tadamamıştır. Ancak şimdi çok zengin ve ünlü bir işadamı olan Jeff, daha önce sahip olamadığı her şeye sahiptir. Paraya, bir eşe, sonunda sahip olduğu bir kız çocuğuna. Jeff’in bilmediği şey ise ölümün ve yeniden yaşamanın peşini bırakmayacağıdır. Jeff tam olarak ilk yaşamına veda ettiği tarih ve saatte tekrar ölür.

Bu sefer ilk yeniden yaşamaya başladığı tarihten bir kaç gün sonrasında hayata dönen Jeff, sevgilisi Judy ile sinemadadır. Bir anda yeni bir hayatın başladığını anladığında ilk üzüldüğü şey kızıdır. Bundan böyle, böyle bir acıyı yeniden yaşamamak için vasektomi ameliyatı olur. Yeni hayatında ise Judy ile işler yolunda gider. Judy çok saf ve temizdir. Jeff bu ömrünü onunla geçirebileceğini düşünür. Artık çocuk sahibi olamayan Jeff ve Judy evlendikten sonra iki evlatlık edinirler. Jeff bu yaşamını garantiye almak için öleceği tarihe yakın zamanlarda hastaneden çıkmaz. Gayet sağlıklı görünen Jeff, ne kadar önlemini alırsa alsın yeniden, üçüncü kez ölür.

Üçüncü yeniden yaşamaya başladığı hayat Jeff’in yaşamayı istemediği bir hayattır. İlkinden daha da ileri bir tarihte yaşama dönen Jeff, isyan eder. Sil Baştan yaşayacağı başka bir hayatı daha istemez. Bu hayatını içki, eroin, kumar ve kadınlarla ilişkiye girerek yaşar. Yine bahis oynayarak para kazanmayı ihmal etmez. Ama kendinden vazgeçmiştir artık. Bu nedenle nasıl yaşadığını umursamaz ve hayatını düzensiz bir biçimde yaşar. Ta ki bir uçak kazasından kıl payı kurtulana dek. Bu olay üçüncü tekrar yaşadığı hayatını değiştiren önemli olaylardan biri olur. Jeff dağda bir ev bulur kendine ve şimdiye kadar yaşadığı tüm pisliklerden kendini uzak tutar. Bir gün yaşadığı kasabada alışveriş yaparken bir film afişi dikkatini çeker. Starsea adlı bu film herkesce izlenmiş ve büyük beğeni toplamıştır. Ancak Jeff’i asıl ilgilendiren olay filmin yaşadıkları döneme göre çok modern bir yapısının olmasıdır. Filmin yönetmenine, yapımcısına ve özel efekt sorumlusuna göz atan Jeff büyük bir şaşkınlık duyar. Çünkü yönettiği ilk filmin adı Jaws olan Steven Spielberg, Starsea’yi daha önce yönetmiş olur. Tarihte bir değişiklik vardır. Bunun üzerine filmin senaristi ve yapımcısı Pamela Phillips’i bulmayı kafasına koyar. Kadınla konuştuğunda onu büyük bir sürpriz beklemektedir. Geçmişten gelen bu iki insan birbirlerini bulurlar. Bu yaşamı paylaşacağı, konuşabileceği birini bulan Jeff ve Pamela artık beraberdirler. Yeniden ölene dek.

Dördüncü tekrar yaşamları umdukları gibi başlamaz. Yeniden yaşama dönen Jeff, Pamela’dan daha önce yaşama döndüğü için henüz yaşayan Pamela Jeff’i tanımamaktadır. Böylece Pamela’nın yeniden dönmesini bekler. Her yeni yaşamlarında daha da ileriden başlayan Jeff ve Pamela, bu durumun kötülüklerini ilerleyen yaşamlarında görecektir. Bu hayatlarını kendileri gibi insanları bulmakla geçirirler. Çünkü artık bu duruma bir cevap arama zamanı gelmiştir. Ancak umduklarını bulamazlar. Ömürleri böyle geçerken bir sonraki yaşamlarında daha iyi yaşayacaklarına dair söz verirler birbirlerine.

Beşinci tekrarları ise Pamela’nın cevap arayışıyla geçer. Bunun üzerine Jeff ve Pamela basına açıklama yaparlar, ileride olacak olayları söylerler. Olaylar doğru çıktıkça kendilerinin birer medyum olmadıklarını, yeniden yaşama döndüklerini ve bu duruma cevap aradıklarını söylerler. Fizikçilerden, bilimadamlarından yardım isterler ancak kimse onlara inanmaz. Ayrıca istihbarat örgütü ile de başları derde girer.

Diğer ömürleri ise hayatlarında belirli bir yerlere gelmişken başlar. Jeff’in evli olduğu, Pamela’nın kocasının çocuğunu taşıdığı zamanlar sevgilerini paylaşamadıkları ve bu durumun giderek zorlaştığı zamanlardır.

Bu durum ise Sil Baştan‘ı okuduğunuzda öğreneceğiniz bir öyküyle son buluyor.

Ken Grimwood‘un da akıcı anlatımıyla Sil Baştan’ı bir solukta okuduğumu söyleyebilirim. Öncelikle konusu her romanda göremeyeceklerinizden olduğundan Sil Baştan özel bir kitap. Ken Grimwood’un anlatımı ise oldukça başarılı.

Sil Baştan’ı okurken dönemin önemli olaylarına da yer verilmiş olduğunu göreceksiniz. Örneğin Kennedy Suikasti gibi birçok örnek. Hatta Jeff bu olaya müdahale ederek Başkan Kennedy’nin yaşamasını sağlıyor. Ancak bilemediği bir sebepten ötürü Kennedy yine öldürülüyor. Başka bir suikastçinin varlığı mı yoksa önemli olayların tekrar olması gerektiği, değiştirilemezliği mi açıklanmıyor.

Her hayatı okurken ilk başta da söylediğim gibi kendimize sorduğumuz tüm soruların cevaplarını görebilirsiniz. Jeff hayatındaki tüm seçenekleri değiştiriyor. İlk kız arkadaşıyla devam etmemek, diğer yaşamında onunla evlenmek, başka bir yaşamında karısıyla başka türlü bir yaşamı denemek gibi. Hayatının tüm önemli dönüm noktalarını deniyor anlayacağınız.

Sil Baştan okurken kesinlikle sıkılmayacağınız türden bir roman. Sonunda ne olacağının heyecanıyla kitabı elinizden düşüremeyeceksiniz. Ken Grimwood‘u ise seçtiği ilginç konu nedeniyle gerçekten tebrik ediyorum. Sil Baştan kesinlikle orjinal ve okunması gereken bir kitap.