Vadideki Zambak – Honore de Balzac

Okuduğum ilk Balzac romanıdır. Söylemeliyim ki Vadideki Zambak’ın böylesine derin bir aşkı anlatan bir roman olabileceği hiç aklımdan geçmemişti.

Vadideki Zambak, Felix adında bir adamın kötü bir şekilde başlayan hayatını anlatıyor. Bu satırları okurken insanın içi titriyor. Felix, ailesi tarafından hiç sevgi görmeden, hatta ailesini bile mecbur olduğu zamanlar dışında pek görmeden büyümüştür. Ailesi ona hiç sevgi göstermemekle birlikte, hep hatalı bulmuşlar, okuduğu müddetçe maddi yönden hep eksik bırakmışlar. Bu nedenle Felix hep bir tarafı eksik büyümüş, aynı zamanda da erken yaşta büyümek zorunda kalmış.

Ailesinin katılmasına pek gönüllü olmadığı önemli bir davete katılan Felix, orada hayran kaldığı bir kadına gençliğinin verdiği bir taşkınlıkla, kendi deyimiyle anne kucağına atılan bir çocuk gibi, atılır. Kadının korkması üzerine çok üzülen Felix, bu kadını aklından hiç çıkaramaz. Daha sonraları uzun süreliğine bir tanıdıklarının şatosuna gittiğinde, o çevrede tesadüfen bu kadını görür ve onunla yakınlık kurmanın yollarını arar. Böylece asıl hikayemiz de başlamış olur. Felix aşık olduğu kadının evli ve iki çocuk sahibi olduğunu öğrenir. Ancak bu sevgisine mani değildir. Aileyle yakınlık kurarak aile üyelerinden her birinin sevgisini kazanır. Özellik sevdiği kadın, Madam de Mortsauf da Felix’e ilgi gösterir. Ancak evli olması, iki çocuk annesi olması onu bu aşkı yaşamaktan alıkoyduğu için hiç bir zaman aşklarını istedikleri gibi yaşayamazlar. Felix Madam de Mortsauf’a, ona teyzesinin taktığı isim olan Henriette olarak hitap eder ve ona kendisini teyzesi gibi saf olarak seveceğine dair söz verir.

Size biraz Mortsauf ailesinden bahsetmek istiyorum. Bu ailenin şatosu koskocaman bir vadide yer alır. Tarım ile geçimlerini sağlarlar ve bir çok çiftlikleri vardır. Ancak bu ailenin en kötü yanlarından biri ise herkesin bir hastalığının olmasıdır. Monsieur de Mortsauf, karısını her zaman her işe burnunu sokması sebebiyle sürekli suçlar, kendisinin hasta olmasından da onu sorumlu tutar. Ayrıca bir kızları ve bir de oğulları vardır. Bu çocuklar da hastadır ve Madam de Mortsauf her zaman çocuklarının üstüne titrer. Bir anlamda kocasına çocukları için katlanmaktadır. Ancak hiç bir zaman eşine saygısızlık etmez, ona layık olmaya çalışır.

Burada Balzac‘ın o ünlü insan ve doğa tasvirlerine bolca yer veriliyor. Felix’in gözünden Henriette’in nasıl bir kadın olduğunu, yaşadığı şatoya kattığı güzellikleri, romana adını veren o ünlü vadiyi görebiliyoruz. Balzac’ın gerçekten de tasvir konusunda usta bir yazar olduğunu düşünüyorum. Ayrıca Felix’in Henriette’e olan aşkını anlatışı, o kişinin ruhuna dokunmanızı sağlıyor adeta. Yaşanan aşkın acısını biz de yaşamış kadar oluyoruz. Balzac, bu aşkı daha kolay anlatabilmek için anlatımını Felix’in ağzından yapmıştır. Hikayemizin sonunda öğreneceğimiz üzere Natalie adında bir kadına tekrar aşık olmuşken ona hayatını anlatmak için yazdığı satırlar olarak oluşturulmuş bir roman.

Kitapta Felix’in İngiliz bir sevgilisi de olur. Bununla beraber Fransız kadınları ve İngiliz kadınları hakkında da değerlendirmeler yapılmış. Bu kadınların hayatlarını ve aşklarını nasıl yaşadıklarıyla ilgili karşılaştırmalar, aslında hikayenin hüzünlü sonuna da sebep oluyor. Vadideki Zambak adı ise, Felix’in Henriette’i bir gün beyazlar giymiş bir biçimdeyken, yaşadıkları vadinin zambağı olarak nitelendirmesinden gelir. Ayrıca kitapta Monte Kristo Kontu’nda olduğu gibi Napolyon döneminde yaşanan siyasal olaylar da az da olsa yer alıyor, bu da yazarın yaşadığı dönemden bize bilgiler veriyor.

Vadideki Zambak, yasak olan bir aşkın yaşanamamasından doğan hüznü anlatıyor. Evli bir kadının ailesine olan bağlılığı, o dönemdeki ahlak yargıları üzerinde duruluyor. Kitabı okurken siz de benim gibi Felix’e kızgın olabilirsiniz, ona diyecek çok şeyiniz olabilir. Bu görevi ise son sevgili Natalie üstleniyor.

Bu kitaba kitapyurdu.com’dan indirimli fiyata sahip olabilirsiniz

Vadideki ZambakHonore de Balzac