Bir zamanlar dünyanın büyük bir kısmını yöneten muhteşem bir imparatorluk vardı…İmparatorluk hanedanı, denize hakim, daha önce eşi benzeri görülmemiş labirentlerle örülü, muazzam bir kalede yaşıyordu…Bir gün, deniz tanrısı Poseidon’a meydan okuyunca, kale tek bir tufanla dalgalar tarafından yutuldu ve halkını bir daha gören olmadı…
Daha önce Atlantis diye bir şey mutlaka duymuşsunuzdur. Belki ne olduğu hakkında bir fikriniz yoktur, nedir bu Atlantis diye bahsettikleri bile demişsinizdir. Ancak ben küçüklüğümde izlediğim bir çizgi filmden sonra Atlantis’in büyülü dünyasını düşünmüş durmuş ve öyle büyümüş biriyim.
Kitaptan önce çizgi filminden bahsetmek istiyorum. Herhalde izlediğim en güzel çizgi filmlerden biriydi. Sinemada izlerken hayran kaldığım bir Atlantis, kayıp şehir, gözümde canlanmaya başlamıştı. Daha sonra hakkında araştırmalar yaptım. Efsaneyle bütünleşmiş, ancak çoğu kimsenin de gerçek olduğuna inandığı bir yer Atlantis. David Gibbins‘in Atlantis’inin arkasında da yazan Poseidon’a meydan okuma öyküsü gibi Atlantis’in neden yok olduğuna, denizin altına gömüldüğüne dair efsaneler mevcut. Atlantis, çok eski zamanlarda kurulmuş bir imparatorluk olmasına karşın uygarlığın çok yükselmiş olduğu bir yer. Günümüzde kullandığımız bir çok şeyin bulunmuş olduğu bir uygarlık. Kitapta da anlatılıyor. Burada değinilen düşüncelerden biri de belki de günümüzde kullandığımız teknoloji önceden de vardı, ancak uygarlıklar yok oldukça bunlar da yok oldu ve biz sürekli yeni bir şey bulmuş olduğumuzu düşündük.
Atlantis, muhteşem bir imparatorluğun kurulmuş olduğu yerin adı. Bilge bir çok insan yetiştirmiş ve bu bilgeler edindikleri bilgileri hep kendilerine saklamışlar. Ancak nesilden nesile edindikleri her bilgiyi aktaracakları insanlar olmuş ve bu insanlar da Atlantis’in sırlarını saklayacaklarına söz vermişler. David Gibbins, Atlantis’i anlatmaya başlamak için böyle bir olayı başlangıç olarak seçiyor.
Ardından günümüze dönüyoruz. Bu sefer Atlantis’i bulma hayalleriyle büyümüş olan ünlü arkeologlar, denizciler kayıp ülkenin peşine düşüyorlar. Ancak bu kitapta anlatılanlar efsanevi bir biçimde değil. Günümüzde geçen ve olağanüstü hiçbir şeyin olmadığı tamamen gerçek bir Atlantis’in peşinden gidiliyor. Bu nedenle kitap, Atlantis’in varlığına daha çok inandırıyor insanı. Atlantis’in denizin derinliklerine gömülmesine kadar her şey bilimsel olarak açıklanmış, Atlantis uygarlığının bilgelikleri mantıklı bir şekilde okuyucuya sunulmuş. Atlantis bulunuyor ve suların altında yapılan tüm Atlantis yolculuğu sizi de yanında götürüyor. Eğer siz de bu efsanenin tutkunlarından biriyseniz, Atlantis’in varlığına daha çok inanmak için David Gibbins’in Atlantis’ine mutlaka göz atın.
Bu kitaba kitapyurdu.com’dan indirimli fiyata sahip olabilirsiniz
AtlantisDavid Gabbins |