Rotasız Seyyah – Yol Hikayeleri – Mehmet Genç

             

             Gezi kitapları okumayı sever misiniz? Ben genellikle pek tercih etmem, ancak küçükken Gülten Dayıoğlu’nun yazmış olduğu seyahat kitaplarını okurken çok zevk aldığımı hatırlıyorum. Kendimi oralara gitmiş kadar hissederdim, bir yandan mutlaka gitmeliyim derdim.

          Diğer yandan Mehmet Genç aslında tam anlamıyla yazar olarak bu işe soyunmuş birisi değil. Bu işte iyi olduğunu söyleyebiliriz ama aslında hepimizin hayalini yaşayarak sosyal medyada bunu paylaşıp kendini duyurmayı başarmış birisi. Hikayeleri o kadar çok birikiyor ki neden yazmayayım diyor, tabii sosyal medya takipçilerini de dinliyor bu konuda. Ancak bu kitabı diğer gezi kitaplarından farklı bir şey var. Adından da anlaşılacağı üzere aslında bunlar küçük küçük yol hikayelerinden oluşuyor. Yani aslında yazarımızın seyahatleri sırasında başına gelenler, karşılaştıkları ve mutlaka bilmelisiniz tadında paylaşımları bu eseri oluşturuyor. İçinde Tac Mahal’in süslemeleri hakkında sayfalarca yazılmış yazılar bulamayabilirsiniz ama bir piramitin içerisinde bir gece geçirirseniz neler olabilir tarzında hikayelerden bolca bulabilirsiniz.

 

          Bu kitabı neden sevdim? İlk olarak her bölümün sonundaki karekodlar. Bu fikre bayıldım. Bir gezi-yol hikayesi kitabı için bundan güzel bir yöntem düşünülemezdi. Her bölümün sonunda karekodu okutarak ilgili websitesine yönlendiriliyorsunuz ve resimler, videolar…Tam anlamıyla bizi oralara kadar götüren bir kitap bu.

      İkinci olarak kitabın yazılış tarzını sevdim. Sohbet havasında, sanki arkadaş ortamında otururken yazın tatilde başına neler geldiğini arkadaşına anlatır gibi. Asla uzatmadan, ayarında uzunluklarla, bazen en fazla iki sayfayla. Bazen sadece yola çıkanlar için ipuçlarıyla dolu bölümlerle.

       Son olarak da Rotasız Seyyah Mehmet Genç’i sevdim. Benim de hayalimi yaşadığı için belki de. Ama en çok da sadece geziyorum demeden takipçilerinden gelen yardımları da orada karşılaştığı durumu kötü olan insanlara ulaştırdığı için. Bir Türk var dünyayı gezen. Ve o Türk dünyanın belki de öbür ucunda yatalak bir hastanın yürüyebilmesi için gerekli yardımları oraya ulaştırıyor. Daha doğrusu bunu içinden gelerek yapıyor. Bir sürü insanın hayatına dokunduğunu görünce insan bravo demeden edemiyor.

        Bu kitaba mutlaka göz atın. Sizi cesaretlendirsin, ufkunuzu genişletsin. Ben yazardan öğüdümü aldım, görmeden ölmeyeceğim dediğim yerlere gitmek için çoktan planımı yapmaya başladım bile.