-Gönüllü Yazarımızdan-
“Hatırat tepeden tırnağa saçmalık.”, Julian Assange‘ın kitabın ilk taslağını okuduktan sonraki tepkisi buydu. Kendi hayatını okumak ona saçma gelebilir, ancak bence oldukça ilginç ve sıradışı bir hayatı var.
Onaylanmamış Otobiyografi, Assange’ın ailesini, çocukluğunda annesiyle birlikte yaşadığı serüvenleri, ilk hackerlık öyküsünü ( başına ilk dert açışını ), Wikileaks’i kurma nedenlerini anlatıyor. Wikileaks’i nasıl kurduğunu, kurduktan sonra hayatında değişenleri ve son olarak da yayınladığı belgelerden çok konuşulmasına neden olan tecavüz skandalını anlatıyor. Julian’ın yaşadıklarını, birebir kendisinden öğreniyoruz.
Kitap son gelişen olaylarla başlıyor, Londra’daki hapishane zamanları. Daha sonra Julian Assange anne ve babasının tanışmasını anlatıyor, kendisini bilgisayar alanında nasıl geliştirdiğini, yeni yetme dönemlerinde yaptığı hackerlıkları, ilk sırtından vuruluşunu ve ilk yargı karşısına çıkışını. Evden ayrılışıyla göçebe hayatına başlıyor ve hiçbir şey eskisi gibi olmuyor. Avrupa’ya yaptığı seyahatlerde yeni insanlarla tanışıyor ve bence biraz nabız yokluyor gelecek planları için. Daha sonra hayatı biraz normalleşiyor, Melbourne Üniversitesi’ne fizik ve matematik eğitimi almaya gidiyor. Fizik oyunlarına bile katılıyor. Ödül töreninde Avustralya Ulusal Üniversitesi’nin Fizik Bölüm Başkanı’nın, “Sizler Avustralya fiziğinin üst tabakasısınız” sözleri ona biraz garip geliyor. Üniversitede yaşadığı olaylar Wikileaks’i kurması için onu daha da kamçılıyor. Kurum aşamasında her şey ince elenip sık dokunuyor, yasalara uyuluyor ya da yasalar Wikileaks’e uyduruluyor, tıpkı İzlanda anayasasındaki bazı yasalar gibi. Assange ilk olarak Kenya sızıntılarıyla başlıyor, Guatemela Kampı, Afganistan ve Irak savaş günlükleriyle devam ediyor. Son bölüm ise malum tecavüz skandalı. İki kadınla olan ilişkisini bilmemiz gerektiği kadarıyla anlatıyor ve bu işin nasıl bu hale geldiğini açıklıyor. Bir de dünya gazeteciliğinin ne kadar acınası bir hale geldiğini bu kitapta daha iyi anlıyoruz. Böylece kendimize de acıyabiliriz.
Assange her ne kadar bu kitabı onaylamasa da, benim merakla beklediği bir kitaptı ve onaylıyorum! Çünkü adalet için çalıştığını söyleyen, hiçbir karşılık beklemeden, bir insanın hayatı ne kadar saçma olabilir ki? Gerçi saçma demek de haklı olduğu bir konu adaletin hiçbir zaman yerini bulamayacağı bir dünya da yaşıyor olmamız. Dünya için boş ama kendisi için tehlikeli işler yapan bu sıradışı insanın, Julian Assange‘ın, otobiyografisi okunmaya kesinlikle değer.