Baba – Caroline Leavitt

Aralıktaki Ankara Kitap Fuarı’ndan almış olduğum ancak sınavlar falan derken ancak okuyabildiğim, Caroline Leavitt’in romanı.

Öncelikle kitabı almamdaki asıl sebep yine yazara ait olan Anne adlı kitabı okumuş olmam. Mükemmel bir kitaptı. Duygusal, içinize işleyen türden. Okunacak kitaplarım arasından Baba’yı seçme nedenim ise Babalar Günü’nün de yakın olması.

Baba, yine hüzünlü bir olayla başlıyor. Gary ve Molly bir kafede tanışıp evleniyorlar. İkisinin de çocukluğu yaralı, bu yüzden evlenmek ve bir aile sahibi olmak ikisinin de tam ihtiyacı olan şey. Mutlu giden evlilikleri Molly’nin hamileliği ile daha da güzelleşiyor. Oğulları Otis dünyaya geliyor, ancak Molly doğumdan sonra rahatsızlanıyor. Böylece aylar süren bir koma halinde yaşamaya başlıyor. Bu sırada Gary, Otis ile kendisi ilgilenmeye başlıyor ancak yoğun hastane faturalarından dolayı ve işsiz kalmasından dolayı bakıcıya verecek parası kalmıyor. Bunun üzerine Molly’nin yıllar önce küsmüş olduğu kızkardeşi Suzanne’ı buluyor ve yanına çağırıyor. Tek istediği oğlu Otis’in mutlu olması olan Gary, her şeyi kontrol edebilecek mi dersiniz?

baba-caroline-leavittBaba, bir babanın çocuğunun bir anneye en çok ihtiyaç duyduğu zamanda onunla ilgilenmesinin öyküsünü anlatıyor. Babadır tabi yapacak falan diye düşünebilirsiniz ama bir yenidoğanla ilgilenmek o kadar kolay değil:) Tabi, bu sırada olayların yaşattığı psikolojik sıkıntılar da var. Molly hasta, günden güne giderek eriyor, Gary’nin oğluna bakması gerekiyor, Otis’in bir anneye ihtiyacı var, Molly oğlunun ilklerini kaçırıyor…Molly’nin uyanacağı günü sabırsızlıkla bekliyorsunuz.

Kitapta bir yandan da Gary’nin çocukluğu, Molly’nin çocukluğu ve Suzanne ile ilişkileri, Suzanne’ın neden çekip gittiği ile ilgili geri dönüşler de yer alıyor.

Öncelikle Caroline Leavitt‘i okumaktan memnunum. Uzun süredir, tam zevkini alarak kitap okuyamıyorum malesef, öğrenci olmanın sıkıntılarından bir tanesi. Bu nedenle beni kendine bağlayacak türden bir şeye ihtiyacım vardı. Baba’yı iki akşamda okuyup bitirdim. Sizi kesinlikle kendisine bağlıyor. Hem hikayesinden kopamıyorsunuz, hem de yazar olayları birbirine öyle bağlıyor ki burada duramam deyip okumaya devam ediyorsunuz. Bu açıdan çok güzel bir kitaptı.

Hikayesine tekrar dönecek olursam, aslında Gary’nin Otis ile ilişkisinin ağır olacağını düşündüğüm kitapta bence kızkardeşlerin hikayesi daha ağır basıyordu. Bu nedenle Babalar Günü’ne dair aradığım hissi bulamadım. İster istemez Anne ile karşılaştırıyorum bu kitabı, Yayınevinin verdiği isimlerle sanki ikili gibi gözükse de Anne ve Baba seri kitaplar değiller, sanırım Anne’yi daha çok sevdim. Dediğim gibi, Anne’de gerçekten annelik hisleri çok ağır basan bir roman, ancak Baba daha çok kızkardeşlere ağırlık vermiş gibi geldi bana.

Caroline Leavitt başarılı bir yazar. Kitaplarındaki duygusallık herkesin arada sırada ihtiyacı olan türden. Ephesus Yayınları’nın yazarın diğer kitaplarını da kazandırmasını umut ediyorum.

Caroline Leavitt’in Morkitaplık’ta yer alan diğer kitapları;

Anne