İki Şehrin Hikayesi, Charles Dickens‘in en önemli eserlerinden bir tanesi olarak Dünya Klasikleri arasında yerini alıyor. Charles Dickens okumak için, hani o hiç elinizin gitmediği klasiklere başlamak için çok uygun bir kitap.
Olaylar Fransız İhtilali sırasında Londra ve Paris’te geçiyor. Haksız yere yıllarca hapis yatan çok başarılı bir doktor ile yine suçsuz olduğu halde idam edilmek istenen damadının hikayesi anlatılıyor. Fransız İhtilali zamanında geçmesi dönemle ilgili size bilgiler veriyor. Soylulara karşı açılan bu savaştaki insanların davranışları, sokakların hali, hukuk düzeni ve o meşhur giyotin cezası!
Benim gibi daha önceden ön yargılı davranıp klasiklere bir türlü başlayamayanlardansanız İki Şehrin Hikayesi güzel bir başlangıç olabilir. Charles Dickens’in dili oldukça güzel, çok sevdim diyebilirim. Hikayede anlatılan hiçbir şey boşuna anlatılmıyor. Size küçük parçalar verip en sonunda hepsini öyle güzel birleştiriyor ki hikayenin sonunu şaşkınlıkla okudum. Sıkılmadığım yerler de olmadı değil tabii, bazen ilerlemedi kitap benim için. Bu nedenle 15 gün gibi uzun bir sürede okudum. Klasikler işte! Ancak sonunun sizi tatmin edeceğini söyleyebilirim.
Benim okuduğum İki Şehrin Hikayesi, Nilüfer Yayınları’na ait. Size bu yayınevini kesinlikle önermiyorum. Lütfen klasikleri okurken yayınevine özellikle dikkat edin. Yazım hataları, anlatım bozukluklarıyla dolu bir kitaptı ve bu da beni çoğu zaman soğuttu. Bu kadar bozuk cümlelerle dolu olunca ve siz de bu konuda çok titizseniz, bu durum bayağı can sıkıcı olabiliyor.
Benim klasikler listemden bir tanesi daha eksildi. Bakalım bir sonraki ne olacak. Keyifli okumalar:)