Merhaba sevgili okurlar,
İngiliz Edebiyatı ile ilgi misiniz?
Sineklerin Tanrısı, Nobel Edebiyat Ödüllü İngiliz yazar William Golding’in alegorik romanıdır.
Sineklerin Tanrısı, ıssız bir adaya düşen bir grup çocuğun hikâyesini konu alır.
İlk baştan uyarmalıyım ki bana göre ağır bir kitaptı. Aslında ilk bakışta öyle görünmüyor evet, ama anlatımı yoğun ve ilerlemesi zor bir kitaptı benim için.
Sembollerin ve benzetmelerin kitabı diyebilirim.
Kitapla ilk karşılaştığımda ne okuyacağımı biliyordum edebi açıdan yani ama ben içinde bir Robinson Crusoe tarzı bir macera romanı bulmayı beklesem de bunlar boş düşüncelerdi çünkü bambaşka bir romanla karşı karşıyıydım. Kitap ile verilmek istenen mesajlar daha ağır ve ciddiydi.
Issız bir adaya düşen bu çocuklar eğlenecek mi derseniz? Evet, onlar ilk başlarda eğleneceklerini düşünüyorlardı ama olaylar onların düşündüğü gibi gelişmedi. Hatta tam tersi desem yeridir. Adada kıyasıya bir liderlik yarışı başlar ve adadaki oluşan ağır psikolojiden çocuklar artık değişecektir ve içlerindeki kötü yanı ortaya çıkaracaklardır.
Kitabımız baştan sona bize aslında tüm kötülüğün insanın kendi içinde olduğu mesajını vermeye çalışmaktadır.
Sizlerle paylaşmak istediğim diğer bir ayrıntı da; Sineklerin Tanrısı’nı okudukça Lost dizisini düşündüm hep ve karakter eşleşmeleri yaptım(Hurley, Jack, Locke). Evet, ıssız adada bir grup insan olayının dışında farklı olay eşleştirmeleri de. Tam olarak aynı olmasa da bence çok benziyorlar ve Lost’un çıkış noktası buradan da mı geliyor diye düşündüm doğrusu. Bunu merak edip küçük bir araştırma yaptım ve Lost dizisi zaten yoğun ve daha karışık bir diziydi ama sanırım Sineklerin Tanrısı da yapı taşlarından biri bence. Bulunan detaysa çok okuyan Sawyer’ın belli başlı kitap alıntıları var bu kitaplardan biri de Sineklerin Tanrısı.
Kitabımızın Mina Urgan çevirisini okudum ve yorumları da çok açıklayıcı ve bilgilendiriciydi. İtiraf etmek gerekirse benim için ödev olan bir kitaptı Sineklerin Tanrısı ve İngilizce okumam gerekiyordu. İçerik olarak ağır olsa da seviyesi kolay bir kitapmış aslında. Eğer dili kolay olan bir kitap arıyorsanız öneririm.
Kitabımız sinemaya da aktarılmıştır iki kere. İlki ikincisine göre daha çok beğenilmiştir. Filmini izlemeden önce kitabını okumanızı öneririm tabii ki, iyi okumalar.