The Secret (Sır) ‘ın çıktığı zamanı hatırlıyorum. Kitapçıların en ön sıralarında üst üste yığılmıştı. Bir vitrin kitabıydı. Nasıl olmasın ki? Kapak tasarımından tutun, kitabın tanıtımı yer alan o büyük kartonlara kadar her şeyi özen içinde hazırlanmıştı. Yani albenisi fazla olan bir kitaptı, gördüğünüz de elinize almadan edemiyordunuz.
Yazıda kitabın adından The Secret diye bahsedeceğim, çünkü kitap bu isimle piyasaya çıktı. Tükçesi “Sır” herhalde çok ilgi çekici bir isim değil, bilemiyorum. Ancak benim kitabımın kapağında da İngilizcesi yer alıyor, bu nedenle bende bu şekilde konu edindim.
The Secret çıktığında çok büyük ilgi gördü. Peki ilgi görmesinin nedeni neydi? Öncelikle konusu çok farklı. Adından anlaşılacağı üzere yazar Rhonda Byrne size evrenin sırrını anlamanın ipuçlarını vereceğini vaadediyor. Bununla da kalmıyor; size istediğiniz parayı, mutluluğu vereceğini ve herhangi bir konudaki yoğun isteğinizi gerçekleştireceğini söylüyor. Daha doğrusu gerçekleştirmenin yolunu, bunun sırrını. Peki neymiş bu çok gizli, ancak tüm büyük bilimadamlarının, başarılı insanların bildiği sır?
Sır, evrene isteğinizi bildirmek. Bunu defalarca söylemek. Ancak kendinizi kandırmadan, tüm kalbinizle olmasını istediğiniz şeyi düşünmek. Rhonda Byrne bu tip olayların önce tekniğini veriyor, daha sonrasında gerçek hayattan örneklerini. Örneğin çok şişmansanız ve zayıflamak istiyorsanız, kendinize küçük beden kıyafetler alarak içine sığdığınızı hayal etmenizi, bunu gerçekten istemenizi söylüyor. Burada önemli olan husus gerçekten istemek. Çünkü gerçekten istediğinizi zannedip, evrene negatif düşünceler gönderdiğiniz de oluyor. Örneğin sabah otobüsü kaçırmak istemiyorsunuz, otobüs lütfen gitmiş olmasın diye durağa doğru gidiyorsunuz. Ancak o sırada aklınızdan ya gitmişse, şimdi geç kalacağım şöyle olacak böyle olacak diye geçiriyorsunuz. İşte bu yanlış enerji göndermek oluyor. Böyle olduğunda da ya otobüs çoktan gitmiş oluyor, ya da siz durağa giderken gözlerinizin önünden geçiveriyor! Rhonda Byrne, yaptığı araştırmalardan ve konuştuğu insanlardan yola çıkarak kitapta sizlere bir çok örnek veriyor.
Bu aslında bize çok uzak bir konu değil. Halk arasında söylenen “bir şeyi kırk kere söylersen olur” gibi bir şey. Kitapta anlatıldığına göre, büyük bilimadamları dahil çoğu başarılı kimse bu sırrı keşfetmiş ve evrenle dost olmuş. Örneğin; Alexander Graham Bell, Beethoven, Edison, Einstein…Sürekli pozitif düşüncelerle hareket ederek ve ne istediklerini bilerek amaçlarına ulaşmışlar. İşin özü aslında inanmaktan geçiyor. Bu da aslında günlük yaşamımızda uyguladığımız ancak farkına olmadan yaptığımız bir şey.
Değinmek istediğim bir başka konu ise The Secret’ın konusuyla aynı olan diğer kitaplar. Öncesinde ve sonrasında aslında sır olarak nitelendirilen bu bilgi bilinen bir şey ve kitaplarda defalarca anlatılmış. Burada devreye reklam giriyor. The Secret’ın reklamının çok iyi yapıldığını ve satışının bu nedenle diğer kitapları geride bıraktığını söyleyebiliriz. Ayrıca isminin de bu konuda ayrı bir yeri var, Sır olarak adlandırılan kitap insanları adeta okumaya çeker nitelikte.
The Secret‘ın bir de belgeseli var. Kitapta yer alan ünlü kişilerin de görüntülerinin yer aldığı belgesel, kitapla aynı tadı verebilir diyebilirim. Belgesel emek verilerek yapılmış, sıradan bir belgesel değil. Bu da kitap tanıtımında önemli bir etken.
Kitaba göz atalı çok uzun zaman oluyor. Göz atalı diyorum çünkü The Secret da malesef bitiremediğim kitaplar arasında. Her sayfasında aynı şeyi anlattığı için bana sıkıcı gelmişti. Kitabın yazılış tarzından olabilir, ya da o sıralar kişisel gelişim ile ilgili bir şeyler okumak cazip gelmediğinden olabilir. Tarafımca yarıda bırakıldı ve bir gün devam etmek umuduyla kitaplığımda yerini aldı:)
Bu kitaba kitapyurdu.com’dan indirimli fiyata sahip olabilirsiniz
SırRhonda Byrne |