Paulo Coelho, Simyacı ile tanıştığım ardından Zahir, Kazanan Yalnızdır, Piedra Irmağının Kıyısında Oturdum Ağladım ve Elif ile okumaya devam ettiğim, sevdiğim ve günümüzün en değerli yazarlarından biri olarak gördüğüm bir yazardır. Elif ile beni biraz hala kırıklığına uğratmıştı. Simyacı’da, Zahir’de bulduğum hazzı Elif’te tadamamıştım. Bu nedenle yazarın bir önecki kitabı Akra’da Bulunan El Yazması’na maalesef elim de gitmemişti.
Aldatmak ile Coelho’ya yeniden bir şans verdim diyebiliriz.
Linda, Cenevre’de yaşayan, başarılı bir gazeteci, iki çocuklu bir anne, iyi bir eşe sahip olan kısaca hayatında görünürde bir aksilik olmayan bir kadındır. Dünya’nın en dertsiz ülkesinde yaşıyor olması bile onu mutsuz olmaktan alıkoyamıyor. Hayatındaki her şey bu kadar sorunsuzken, hayatının tekdüzeliği onu mutsuz etmeye yetiyor. Depresyonda olduğu günlerde bir gün lisedeki erkek arkadaşı, şimdi evli ve başarılı bir siyasetçi olan Jacob ile röportaj yapıyor. Ancak röportaj sonunda amacından şaşıyor ve Linda kendisini kocasını aldatırken buluyor. Jacob’la yaşadıkları kendisini daha mutlu hissetmesini sağlarken, yasak aşkı tarafından terkedilince afallıyor. Gerçekten Jacob’a aşık mı, yaşadıkları tutku mu onu böyle hissettiriyor bilmiyor ancak Jacob’un karısına savaş açıyor. Böylece çekindiği, emekler harcadığı evliliği tehlikeye giriyor.
Aldatmak, hayatı kusursuz görünen ama yine de eşini aldatan bir kadının öyküsünü anlatıyor. Aslında insan neden aldatır sorusuna cevap bulmaya çalışmış yazar.
Aldatmak, aslında Coelho’nun tarzı bir kitap değil gibi gelebilir çoğu kişinin de yorumladığı üzere. Yazarın diğer kitaplarını okuduysanız bu farklılık hemen göze çarpıyor. Ancak yazarın iyi bir okuruysanız da bir kitabı Paulo Coelho’ya ait yapan özellikleri yine de görebilirsiniz. Bu nedenle yazar biraz tarz değiştirmiş bu kitapta evet, ama Coelho yine Coelho.
Peki bu kitabı nasıl buldum? Aldatmak aslında çok hızlı başladı benim için. Linda’nın mutsuzluğu, hayatındaki tekdüzelik beni de düşündürdü. Ancak daha sonra kitap yavaşladı. Linda’nın düşündükleri kendini tekrar etmeye başladı. Burada biraz sıkıldım itiraf ediyorum. Ama kitabın olaylar açısından gidişatı, okunabilirliği genel olarak iyiydi.
—-Yazının devamı kitabın içeriği hakkında bilgi içermektedir.—-
Benim için sorun konuydu aslında. Aldatmak, Linda’nın ağzından yazılmış. Cenevreli bir kadından bahsediyoruz, ama Coelho okuyanların çoğunun Cenevre’li olmayacağını bildiği için devamlı Cenevre ve Cenevre’liler hakkında bilgi verip durmuş. Çok haklı bir eleştiride
bulunuyor muyum emin değilim, ama ben bu konuda bir yazı yazsaydım biz şöyleyizdir böyleyizdir demek yerine bu bilgileri araya sıkıştırırdım ki daha doğal görünsün. Bir de çoğu eleştirmenin de birleştiği bir nokta var ve ben de buna katılıyorum, kitapta aldatmak haklı gösterilmiş. Linda sonunda eşinin kendisine olan sevgisi ve anlayışı sayesinde kendisine geliyor, eşine onu aldattığını söylemiyor ve Jacob ve karısına adeta teşekkür ediyor hayatlarına bu şekilde girip kendisini aydınlattıkları için. Bu görüşe katılmam mümkün değil ve yazarın bir kadını anlatamadığını düşünmeme sebep olan kısımlardan bir tanesi de bu. Bir de çocuklar sanki süs olarak eklenmiş. Bir annenin böyle bir konuda çocuklarını düşünmemesi mümkün mü diye düşünüyorum, bence değil. Ama çocuklar kitabın hiçbir bölümünde önemli değiller. Burada bir kadının hislerini okuyoruz ama bence Coelho bir kadına hayat verememiş. Son olarak dikkatimi çeken bir şey daha, aslında Paulo Coelho’nun her kitabında bilgece konuşan birisi olur. Karakter ona gider, genelde bu bir keşiş olabilir, bu kitapta olduğu üzere bir şaman olabilir. Öğütler verir, bilgece konuşarak karakterin aydınlanmasına, çevresini anlamasına yardımcı olur. Bu kitapta herkes bir bilge gibiydi sanki. Linda’nın eşinin konuşmaları, Jacob’un başta ettiği sözler, şu zengin eskinin kodamanı vs. Hepsinde bir bilgece laflar dolaştıkça karakterler doğal gözükmedi benim gözüme 🙁
Kitapta gözüme çarpan sorunlar bunlardı. Aslında oturup düşündüğüm de edindiğim hisler bu yönde oldu. Çünkü kitabı dediğim gibi rahatlıkla okudum. Akıcılığı vardı. Eleştirilerin aksine yazarın izlerini bolca taşıyordu.
Değişik bir psikoloji, katılırsınız katılmazsınız size kalmış ama aldatmaya bir de bu yönden bakabilirsiniz.
Aldatmak – Paulo Coelho satın almak için tık tık !
Paulo Coelho hakkında bilgi edinmek için tıklayınız.
Paulo Coelho’nun Morkitaplık’ta yer alan diğer kitapları;
Simyacı ve Zahir hakkında bir yazı
Piedra Irmağının Kıyısında Oturdum Ağladım