Judith McNaught ile tarihi – aşk maceralarımız devam ediyor. Tekrar 1800’lerin İngiltere’sine dönmeye ne dersiniz?
Sen Gelmeden Önce, Westmoreland serisinin üçüncü ve son kitabıdır. Artık Westmoreland serimizin sonuna gelmiş bulunuyoruz. 1800 ‘lerde İçinde Aşk Saklı ile başlayan serimiz 1400’lerde Düşler Krallığı ile devam eder. Ve tekrar 1800’lerde Sen Gelmeden Önce ile son bulur.
Zaman karmaşası ile harmanlanmış güzel bir seri olmuş bence. 1800’lerin İngiltere’sinin balolarına, 1400’lerin İngiltere ve İskoçya’sında savaşlara şahit olduk. Bol aksiyon, macera dolu bir seri olmuş. Ama tabiî ki etkileyici ve şaşırtıcı aşklarını unutamayız.
Judith McNaught ,Sen Gelmeden Önce ile bizlere bu sefer daha farklı bir hikaye sunmuş.Kader teması ön planda desem yeridir sanırım. Birbirinden haberisiz iki insan, biri Amerika’dan diğeri ise İngiltere’den. Ve bir araya gelme şekilleri ise gerçekten farklı. Şaşıtıcı ve farklı bir olay örgüsü olmuş bence. Sürpriz bir aşk hikayesi bizleri bekliyor.
Hikayemiz Lord Stephen Westmoreland’ın hikayesini konu alır. Aslında Stephen’ın hikayesine İçinde Aşk Saklı’da birazçık şahit olmuştuk. Ama Stephen’ın hikayesi orda anlatılanlardan sonra farklı bir yol izler. Ve Sen Gelmeden Önce de farklı bir tarza kavuşur.
Sheridan Blomleigh, çocukluğunu Amerika’da babası ile mutlu bir gezgin olarak yaşamıştır. Ta ki on dört yaşına gelip ,teyzesi onu yanına alana kadar. Teyzesinin çabaları ve aldığı eğitimle öğretmen olan Sheridan,güzel ve zeki bir kızdır.
Lord Stephen Westmoreland, zeki ve yakışıklı bir beyefendidir. Sosyeteden ,balolardan sıkıldığı için ve birazda dersini aldığı için uzak durmaya çalışmaktadır. Artık onların dünyasından sıkılmıştır. Ama hala aranan, gözde bekarlandır.
Sheridan, öğrencilerinden birinin bir lordla evlenmek üzere İngiltere’ye gideceğini öğrenir ve ona yardımcı olmak ister. Refakatçisi olarak gitmeyi kabul eder. Aslında Amerika’daki yaşamından sıkıldığı için birazcık hayatında farklılıklar olsun istemektedir. Ama onu sürpriz bir kaçıs bekliyordur. Gemi seyahatlarinde öğrencisi Charisa, tanıştığı bir beyle bir limanda iner. Bunu öğrenen Sheridan ne yapacağını bilemez ve İngiltere’ye gidip Charisa’yı bekleyen lorda bu durumu anlatmaya karar verir.
Stephen Westmoreland, bir gün gece yolculuğu yaparken önüne atlayan bir beyefendinin ölümüne neden olur. Aslında suçsuzdur. Ama vicdanını rahatlatmak için ölen lordu araştırtır. Bir ailesi varsa bulmak ve onlara yardım etmek için. Öğrendiği üzere Amerika’dan gelen bir nişanlısı vardır. Bunun üzerine Stephen vizdanını rahatlatmak adına gidip kızla konuşmak ve lordun öldüğünü söylemek ister.
Sheridan limana varır. Ve lordu aramaya başlar nasıl bulacağını bilememektedir. Stephen da Amerika’dan gelen kızı aramaktadır. Sheridan ve Stephen tam birbirlerinin aradıkları kişi olduklarına karar verip, birbirlerine yürürken Sheridan kafasına aldığı darbeyle bayılır. Limanda taşınan bir yük Sheridan’ın kafasına isabet etmiştir. Ne yapacağını bilemeyen Stephen kızı alır evine götürür ve aile doktorlarına teslim eder. Sheridan istediğine ulaşmıştır. Gerçekten farklı bir hayata gözlerini açmıştır. Ama hafızasında eski anıları olmadan.
Westmoreland serisinde önceden de belirttiğim gibi en beğendiğim ve gerçekten eğlenerek okuduğum kitap İçin Aşk Saklı’dır. Daha sonrasında Düşler Krallığı geliyor. Ve en sona kalıyor Sen Gelmeden Önce. Ama bu sadece benim görüşüm, herkes için farklı dünyalar sunan bu kitaplarda sizin sıralamanız farklı olabilir. Judith McNaught’un etkileyici anlatımıyla güzel bir kitap olmuş yine de. Her zamanki McNaught’un akıcı anlatımıyla yine karşı karşıyayız. Ve seriyi tam okumanızı tavsiye ederim. Böylece daha genel bir bakışa sahip olacağınızı düşünüyorum. Tarihi ve aşk romanı sevenlere okumalarını öneriyorum.
Judith McNaught’un MorKitaplık’ta yer alan diğer kitapları;
Westmoreland Serisi;