Judith McNaught’tan bir tarihi aşk daha. 1400’lerin İngiltere ve İskoçya’sından farklı, şaşırtıcı ve güçlü bir aşk hikayesi sizleri bekliyor.
Düşler Krallığı ile Westmoreland maceralarımız devam ediyor. Ama bu sefer biraz daha geçmişte. Düşler Krallığı Westmoreland serisinin ikinci kitabıdır. Ama hikayemiz daha da geçmişte geçtiği için hep ilk kitap zannedilmiştir. 1800’lerde başlayan serimiz 1400’lerde devam eder. İçinde Aşk Saklı’da verilen ipuçlarıyla beraber sizi şaşırtıcı şeyler bekliyor. Birinci Claymore Dükü ile tanışmaya hazır olun.
İlk başta şunu belirtmeliyim ki kitaba başladığınız da ilk okuduğunuz sayfalar sizi biraz şaşırtacak. Neden direk ileride merak uyandırması gereken bir sahne ile başlamış yazarımız diyeceksiniz, ama olayların bir geri anlatımı sizleri bekliyor. Uzun bir geri anlatımdan sonra kitabımız kaldığı yerden devam ediyor. Aslında bu tarzı daha çok seveceksiniz.
Ve küçük bir ayrıntıya deyinmeden edemeyeceğim. Serinin ya da McNaught’un tarihi romanlarının aynı olduğunu düşünüyor olabilirsiniz, ama kesinlikle farklı olduğunu söylemeliyim. Kendinizi İngiltere balolarından sonra bir savaş meydanında da bulabilirsiniz.
Jennifer Merrick, bir İskoç dükünün kızıdır. Çok zekidir, kendisini güzel bulmasa da aslında güzeldir de.Asi ruhu ve yürekliliği de unutulmaz. Babasına karşı tavırlarından ve inatçılığından dolayı manastıra gönderilmiştir. Ailesine, soyadına, ününe gelecek herhangi bir şeye karşı titizdir. Ve cesur bir kızdır.
İngiliz Claymore Dükü Royce Westmoreland, ‘Kurt’ lakabıyla herkesin yüreğine korku salan cesur bir savaşçıdır. İnsanlar onu görmeye ve konuşmaya bile korkarlar. Sadece hikayeleri bile korku sebebidir. Lakin, küstah ve yakışıklıdır.
Hikayemizin geçtiği dönemde İskoçlar ile İngilizler savaş halindedir. Birbirlerine üstünlük sağlama yarışına girmişlerdir. Üstün olanın savaşı alacağına garanti gözüyle bakılıyordur. Royce ve Jennifer’ın babası arasında etkileyici bir savaş vardır.
Jennifer Merrick, ‘Kurt’ lakabını ve hikayesini fazlasıyla ve abartılacak bir şekilde duymasına rağmen korkmuyordur. Hatta çocuklarla bunun dalgasını bile geçiyordur.
Jennifer, hayatın ondan ne istediklerini düşünerek orman da geziniyordu. Kendini yalnız hissetmeyi seviyordu. Ama ne yapması gerektiğini bilemiyordu. Babasının isteklerini yerine getirmek istemiyordu. Sevmediği, yaşlı bir adamla evlenmek istemiyordu. Ama ailesine sırtını dönmek de istemiyordu. Bir anda yanında güzel kız kardeşi Brenna belirir. Brenna ile biraz bu konuları tartıştıktan sonra dönmeye karar verirler ama ormanda bir çıtırdı duyarlar. Ne olduğunu anlamadan kendilerini bir at sırtında bağlı bir şekilde bulurlar.
Royce Westmoreland’ın kardeşi Stefan Westmoreland bir hazine bulmuş gibi mutludur..İskoç Dükü’nün iki kızı da ellerindedir. Abisinin bu habere çok sevineceğini düşünür.
Jennifer ile Brenna artık Westmorelandların tutsaklarıdır. Jennifer, muhteşem zekası ile birçok kaçış planı yapar. Kardeşi Brenna ‘nın bu olanlara dayanamayacığını düşünür. Ama hepsinin sonunda Royce karşısında belirir. Asla pes etmez, etmeyecektir. Akıllıca yaptığı şeylerle ile Royce ‘u çılgına çevirir.
Düşler Krallığı gerçekten farklı bir hikaye olmuş. Çok etkileyici bir kurgusu var. Kitaptaki tüm duyguları yaşayacağınıza inanıyorum. O temayı kesinlikle hissedeceksiniz. Beklemediğimiz bir anda hayatın bize yaptığı birçok sürpriz ile karşılaşacaksınız. Aslında duygusal bir hikaye de olmuş. Ama gururun ön planda olduğu inkar edilemez. Kitabı okurken sonunu evet buldum diyeceksiniz ama olaylar farklı bir yol izleyecek. Ve bazen bize hayal olarak gelen şeyler bir bakmışsınız gerçek olmuş. Şaşırtıcı şeyler sizi bekliyor.
Judith McNaught‘un Westmoreland serisinde favorim İçinde Aşk Saklı olmasına rağmen Düşler Krallığı’nın da yeri ayrıdır. Hatta bazılarımız için de birinci sırada yer alır. Akıcı bir dille yazılmış. Sürükleyici. Tarihi –aşk sevenlere okumalarını öneriyorum.
Judith McNaught’un MorKitaplık’ta yer alan diğer kitapları;
Westmoreland Serisi;