Kristin Hannah hayatta sahip olduğumuz güçlü bağlar hakkında yazmaya devam ediyor. Ateşböceği Yolu’nda iki yakın arkadaşın, Kış Bahçesi’nde anne ve kızların, Gerçek Renkler‘de ise kız kardeşlerin arasındaki ilişkiyi ve güçlü bağları anlatıyor.
Winona, Aurora ve Vivi Ann annelerini kaybetmiş üç kız kardeş. Annelerinin ölümünün ardından erken büyüyen bu kardeşler, babaları ile de karmaşık bir ilişkiye sahip olurlar. Babaları karısını kaybettikten sonra içine kapanmış, huysuz ve dediğimdedik bir ihtiyar haline gelse de onunla tek iyi geçinen ve birlikte yaşayan Vivi Ann’dir.
En büyükleri Winona iyi bir avukat olmuştur. Tek sorunu fazla kiloları ve babasının bir türlü kendisiyle gurur duymamasının verdiği üzüntüdür. Aurora ise evli ve iki çocuk sahibi, sıradan bir hayat süren bir kadın haline gelmiştir. Ancak babası-Vivi Ann-Winona üçlüsü arasında kalmış, sürekli bir arabulucu rolündedir. Vivi Ann ise en küçükleri olup dik başlılığıyla öne çıkmaktadır. Enerjik, hayat dolu ve babaları ile arası tek iyi olandır. Vivi Ann, annelerinden yadigar kalan at Clementine’ı sahiplenmiş ve onunla yarışlara katılmakta, sahip oldukları çiftliği sonuna kadar devam ettirme görevini üstlenmiştir.
Bir sahil kasabasında yer alan büyük bir çiflikte büyüyen kardeşlerin hayatı Luke’un kasabaya dönmesiyle değişecektir. Luke’a aşık olan Winona, Luke’un Vivi Ann’e gösterdiği ilgiyi kıskanacak, çıkmaya başladıklarında sesini çıkaramayacak, Luke Vivi Ann’e evlenme teklif ettiğinde artık hiçbir şey yapamaz duruma gelecektir. Ancak bu sırada çiftliğe işçi olarak aldıkları Dallas, Vivi Ann’in aklını başından alırken Vivi’nin de aklı karışacaktır. Çünkü Vivi Luke gibi “doğru adam”ı değil, Dallas gibi tutkularının peşinden gidebileceği bir adamı istemektedir. Sonuç olarak Dallas ve Vivi’yi birlikte olurken yakalayan Winona yüzünden, Luke kasabadan ayrılır, Dallas ve Vivi Ann evlenir. Kasabanın gözünde düştükleri durumu umursayan babalarının gönlünü ise çiftliği kasabanın en önemli at yarışları merkezi haline getirerek alırlar. Ama Vivi ile Winona’nın arası bu olay yüzünden bozulur. Ablasının Luke’a olan aşkını bilmeyen Vivi ona kızgınken, Winona ise Luke’un kalbini kırdığı için Vivi’ye kızgındır.
Asıl hikaye bundan sonra başlıyor. Bir Kızıldereli olan Dallas, aile de kimseye kendini sevdiremese de Vivi Ann’e duyduğu aşk ona her şeyi unutturur. Ailesiyle kötü bir geçmişi olan Dallas, şiddete eğilimi olan ve zaman zaman kendini kaybeden biri olmuştur. Ancak Vivi Ann ile kurduğu bu aile her şeyi değiştirecektir. Özellikle Noah adında bir oğulları olduğu zaman…
Mutlulukları bir Noel günü şerifin kapılarını çalmasıyla bozulur. Dallas, kasabada sık sık gittiği bir kumarhanenin sahibi kadını öldürmekle suçlanır. Bütün kanıtlar katil olarak Dallas’ı işaret ederken, ona tek inanan Vivi Ann’dir. Özellikle Dallas’tan hoşlanmayan Winona’nın “ben sana söylemiştim bakışları” Vivi’yi deli eder. Ancak aksi ispatlanamaz ve Dallas müebbet hapse mahkum edilir. Bu sefer Vivi ablasına Dallas’ı bir avukat olarak savunmadığı için, kendilerine inanmadığı için kızgındır.
Böylece yıllar geçer. Noah artık kocaman bir delikanlı olmuştur. Kızılderili olduğu için herkes onunla dalga geçmektedir. O ise annesine babası gibi bir katil ve Kızılderili ile evlendiği için kızgın, “tıpkı babası gibi” kavgaya düşkün bir çocuk olmuştur. Ta ki teyzesinin yeni komşusu ve onun kızıyla tanışana dek. Cissy ile her şeyini paylaşan Noah, Cissy sayesinde babasını daha da tanımak ister, hatta onu kurtarmak. Noah teyzesi Winona ile arasını düzeltir ve babasının kurtulması için çareler aramaya başlarlar. Böylece teyze ve yeğen birlik olarak yıllar önce bitmiş bir davayı yeniden açarak Dallas’ı kurtarmanın yollarını aramaya girişirler. Winona da kendisini affettirmenin bir yolunu bulmuş olur.
Gerçek Renkler, Kristin Hannah’ın diğer kitaplarının da olduğu gibi yoğun bir duyguyla yazılmış. Kız kardeşlerin hayat hikayelerini, birbirleriyle olan ilişkilerini okurken aynı hisleri siz de hissediyorsunuz. Vivi ile Dallas’ın aşkını, aralarındaki tutkuyu siz de onlar kadar hissediyorsunuz. Noah’nın babasız geçen yıllarındaki hüznünü ve babasını kurtarmak için gösterdiği çabaları siz de görüyorsunuz.
Gerçek Renkler, bir sahil kasabasında geçiyor. Kocaman bir çiftlikte büyüyen bu kızların hikayesi sizleri de içine alıyor. Yaşadıkları yerleri adeta siz de görüyorsunuz. At çiftliğindeki atların sırtında siz de koşar gibisiniz. Hatta gerçekten orada olabilmeyi diliyorsunuz. Atlarla olan ilişkileri beni çok etkiledi. Kitap bu kadar doğallıkla yazılmış.
Kristin Hannah‘ı Bestseller’in ilk sıralarında görmek artık bir sürpriz değil. Yazarın kitapları dilimize çevrilmeye devam edilirken, yazdığı bu hüzünlü ama güzel öyküleri okumuş olmaktan ben mutluluk duyuyorum.
Gerçek Renkler yalnızca kız kardeşlerin değil, aile olma hissini taşıyan herkesin okuması gereken bir roman.
Kristin Hannah hakkında bilgi edinmek için tıklayınız.
MorKitaplık’ta yer alan diğer Kristin Hannah kitapları;